Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından, ülkemizde AR-GE faaliyetlerine katkıda bulunmak ve girişimci üniversite modeli doğrultusunda teknoloji geliştirme bölgesi olmak amacıyla kurulan Yıldız Teknopark, bugün 170 bin m2’lik AR-GE ofis alanında hizmet veriyor. Yeni fikirlerin değer oluşturan çıktılara dönüşme sürecinin bütün aşamalarında yer alan ve uluslararası iş birliği merkezi olma vizyonuyla çalışmalarına devam eden Yıldız Teknopark’ın Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner ile 7.000 den fazla kalifiye AR-GE ve yazılım personeline ev sahipliği yapan Teknopark’ın faaliyetlerini konuştuk.
Teknopark’ın faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde kuruldu ve sürdürülebilir gelişim ilkesi doğrultusunda büyümesini sürdürüyor. 2014 yılı sonunda faaliyete başlayan 23 bin 500 metrekarelik İkitelli
Yerleşkesi’nin de hizmete girmesiyle, bugün 148 bin metrekarelik alanda hizmet veriyoruz. Yıldız Teknopark, yazılım, bilişim ve iletişim teknolojileri, telekomünikasyon, elektronik, ilaç, makine ve teçhizat imalatı, kimya, havacılık, enerji, savunma sanayi, inşaat ve gıda gibi birçok sektörde AR-GE çalışmalarını yürüten; toplam 427 firmaya ve 7 binden fazla kalifiye AR-GE personeline ev sahipliği yapıyor.
Teknopark bünyesinde kaç firma bulunuyor? Ağırlıklı olarak hangi sektörlerden firmalar mevcut?
Teknoparkımızda bugün toplam 427 firma yer alıyor. Firmalarımızın yüzde 74’ü yazılım ve bilişim alanında faaliyet gösterirken, yüzde 5’i elektronik, yüzde 3’ü ise makine ve üretim alanlarında çalışıyor. Diğer sektörlerin toplamı ise yüzde 18 seviyesinde.
Teknopark’a başvuru süreci hakkında ve daha sonrasındaki izlenecek yollarla ilgili bilgi verir misiniz?
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun sağladığı destek ve muafiyetlerden faydalanmak amacıyla, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi içinde yer almak isteyen girişimci şirketler, Yıldız TGB Teknopark A.Ş. Kiralama Birimi’ne bilgi almak için başvurabilirler. İlgili kanun uyarınca başvurular, proje bazlı kabul ediliyor. Başvurular “Yıldız Teknopark” web sayfasındaki “Online Başvuru” linkinden yapılabiliyor.
“Firmalarımızı girişimciliğin şampiyonlar ligine çıkaracağız” diye bir ifadeniz var. Starcamp’ta kaç firmayı Silikon Vadisi’ne taşıdınız?
Firmalarımızın yurt dışına açılmaları konusu, bizim için ayrı bir oluşumu hak edecek kadar değerli. Bu amaçla beş üniversite ile iş birliği yaparak Silikon Vadisi’nin ilk Türk kuluçka merkezi olan “Starcamp Girişimci Hızlandırma Programı”nı hayata geçirdik. Dünya girişim sermayesinin yüzde 30’unun bulunduğu Silikon Vadisi’nde konuşlanan Starcamp ile başta Yıldız Teknopark ve Yıldız Kuluçka firmaları olmak üzere, bütün firmalara ve girişimcilere yenilikçi ve teknolojik ürünlerini uluslararası pazarlara
taşıma ve ihracatı artırma fırsatı sunuyoruz. Bu kapsamda mentorluk hizmeti sunuyor, soft-landing programları ve Amerika Silikon Vadisi’nde sanal ofis ve aktif ofis hizmetleri sağlıyoruz. Starcamp
ile Türkiye’den girişimcilere danışmanlık, eğitimler, çalışma alanları, kuluçka ofisleri, patent ortaklıkları, ticari heyet organizasyonları ve hızlandırıcı programlar gibi pek çok fırsat sunuluyor. Eğitim programlarının bu dönemde yoğunluk kazanacağı Starcamp’ta, girişimcilere yönelik düzenli aralıklarla hızlandırma programları düzenleniyor. Şimdiye kadar 50 Startup’a hızlandırma programı, 30 firmaya heyet, 40 şirket kurulumu, 20 yatırımcı süreci gerçekleştirildi.
“Yıldız Kuluçka” projeniz ile birlikte girişimcilere neler sağlıyorsunuz? Burada kaç firma bulunuyor?
Şu an Yıldız Kuluçka’da 140 firmamız faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin en büyük kuluçka merkezi olan Yıldız Kuluçka’da girişimcileri eğitim ve mentorluk programıyla hızlandırarak, onlara fikri haklar, proje ve yatırımcı ilişkileri konusunda ücretsiz destekler veriyoruz. Özellikle donanım üreten girişimciler için ilk ürünlerini üretebilecekleri prototip atölyeyi kullanma olanağı sunuyoruz. Diğer yandan ürünlerini globale taşımak isteyen girişimciler için Silikon Vadisi’nde bulunan Starcamp kuluçka merkezimiz ile en donanımlı kuluçka merkezi olma özelliğine sahibiz elde edilen gelir ise 3,3 milyar TL civarında. Katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlamak ve ülkemizin cari açığının kapatılması için çalışmalar yürütmek öncelikli hedeflerimiz arasında bulunuyor. Teknoloji transfer ofisimiz, akademisyenler ile sanayiciler arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir iş birlikleri sağlamayı
temel amaç olarak benimsiyor. Yıldız TTO’nun faaliyetleri arasında önce çıkan bölümlerden biri de üniversite sanayi iş birlikleri. Özel önem verdiğimiz başlıklar arasında bulunan bu konuda geliştirilen üniversite sanayi iş birliği proje sayısı 300’ü aştı.
”Silikon Vadisi’nde bulunan Starcamp kuluçka merkezimiz ile
en donanımlı kuluçka merkezi olma özelliğine sahibiz.”
Diğer teknoparklardan farklılıklarınız neler?
Her şeyden önce, ülkemizin en büyük kuluçka merkezine de ev sahipliği yapıyoruz. Bu büyük kuluçka ekosistemi girişimcilere önemli avantajlar sağlıyor. Genç, dinamik ve deneyimli bir ekibimiz var. Teknoparkımız Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının hazırladığı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, 2017 yılının En İyi Gelişmekte Olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi
olarak belirlendi. Genel sıralamada ise Türkiye’nin en iyi beşinci Teknoloji Geliştirme Bölgesi seçildik.
ABD’deki Silikon Vadisi’nin ilk Türk kuluçka merkezi olan Starcamp’de de Yıldız Teknopark imzası bulunuyor. Starcamp, girişimcilere yenilikçi ve teknolojik ürünlerini uluslararası pazarlara taşıma ve ihracatı artırma fırsatı sunan çok önemli bir oluşum. Ayırıcı özelliklerimizden biri de kuluçka merkezimizde sunduğumuz kapalı ofis olanağı. Diğer kuluçka merkezlerinde yaygın olarak görülen açık ofis yerine, girişimcilere kendilerine ait kapalı ofisler sunuyoruz. Türkiye’nin ilk prototip atölyesi olma özelliğini taşıyan ve 2014 yılında kurulan atölyenin sahip olduğu gelişmiş üretim olanakları, girişimcilerin projelerini somutlaştırmalarına yardımcı oluyor. Yıldız Prototip Atölyesi’nde bugüne dek üretilenler arasında; F16 simülatöründen bel fıtığı tedavisinde kullanılan traksiyon cihazına, 3D yazıcıdan hidrolik preslerde silindir kısmını korumak için kullanılan körüğe ve Cat6 kablo sarma makinesine kadar birçok farklı ürün bulunuyor.
Teknopark’ın AR-GE çalışmalarından bahseder misiniz?
Teknoparkımızda kabul edilen proje sayısı üç bini geçti. Bu projelerden elde edilen gelir ise 3,3 milyar TL civarında. Katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlamak ve ülkemizin cari açığının
kapatılması için çalışmalar yürütmek öncelikli hedeflerimiz arasında bulunuyor. Teknoloji transfer ofisimiz, akademisyenler ile sanayiciler arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir iş birlikleri sağlamayı temel amaç olarak benimsiyor. Yıldız TTO’nun faaliyetleri arasında önce çıkan bölümlerden biri de üniversite sanayi iş birlikleri. Özel önem verdiğimiz başlıklar arasında bulunan bu konuda geliştirilen üniversite sanayi iş birliği proje sayısı 300’ü aştı.
Yıldız Teknopark’ta başarılarıyla ön plana çıkan girişimci hikayelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Tüm firmalarımızın bizim için aynı derecede kıymetli olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Unicorn adayı olarak gösterilen girişimlerimizden birkaçı şöyle:
Biolive
Zeytin çekirdeğinden üretilen biyoplastik filmlerle başlayan çalışmalar, daha sonra filmlerin, plastiğin her alanında kullanılabilecek granüllere dönüşmesi ve sektörel çalışmalarla devam etti. Şirket bugün biyoplastik buzdolabı teknolojisi dışında; gıda kullanım kapları, gıda ambalajları, tekstil, hijyen malzemeleri, organik oyuncak ve bebek emziğine kadar birçok alanda kullanılabilir granüller üzerine çalışıyor.
Aiborne
Yapay zeka ve görüntü işleme algoritmaları ile desteklenen yarı otonom bir robot el ve kol protezidir.
Akıllı robotik, protez el ve kol üretimi yapan firmanın en önemli özelliği, piyasada bulunan robot protezlerin, EMG sinyallerini açma/kapama gibi komutlara çevirip doğrudan eklemlere iletmesidir. Aiborne ise akıllı bir sistem oluşturarak protezin tutması gereken cisme göre parmak eklemlerinin
açılarının işlemci tarafından belirlenmesini sağlamaktır. Böylece farklı cisimleri kavramak için hangi
eklemin ne kadar kapatılacağına yapay zeka algoritmaları ile karar verilecektir.
Gen Otomobil
Türkiye’nin ilk elektrikli otomobili olacak olan TM 480 üzerine çalışılıyor. İç ve dış tasarımı, mekanik tasarımı, bütün şasisi, kaportası ve motoru yerli. Motor sürücüsü, elektronik donanımları, tüm kontrol üniteleri ve yazılımları firmamıza ait.
Haus Gıda
Haus Gıda, liyofilizasyon özellikli gıda kurutma makinesi geliştirilmesine ve bunun meyve kurutmada
uygulanmasına odaklanmış çalışmalar yürütüyor. Proje ile yüzde yüz doğal, katkı maddesi, renklendirici, koruyucu içermeyen tamamen taze meyvenin renk ve görüntüsünde, her mevsim yenilebilecek “meyve cipsleri” üretilecek.
Günümüz dünyasının teknolojik trendleri neler? Geleceğin teknolojisi ne yönde seyrediyor?
Endüstri 4.0 ile birlikte dijitalleşme her alanı kapsadı. Sistemler kendi arasında haberleşmeye ve
öğrenmeye, kendini geliştirmeye başladı. Günümüzde neredeyse her bir nesnenin adında akıllı kelimesi
geçiyor. İlk kez 1999 yılında başlayan nesnelerin interneti devrimi, şu anda kullandığımız hemen hemen
her nesneye sıçramış durumda. Gelecekte daha çok otonom sistemler devrede olacak ve bu alanlarda da daha nitelikli insan kaynaklarına ihtiyaç duyulacaktır.
Ülkemizin AR-GE ve inovasyon anlamında küresel rekabette yol kat edebilmesi için gerekli reformlar nelerdir?
Bilgi ekonomisinin yaşandığı bu çağda, işletmelerin varlıklarını sürdürmeleri ve rekabet edebilmeleri için AR-GE ve inovasyona önem verip, katma değeri yüksek çıktılar sağlamaları gerekiyor. Kuruluşların bu konuda cesaretlendirilmesi amacıyla, devletin teşvik ve destek mekanizmalarını sürdürmesi de şart. Diğer husus ise AR-GE’nin en önemli bileşeni olan, nitelikli insan kaynağının oluşturulması. Böylece Ar-Ge faaliyetlerine ne kadar çok fon ayrılırsa, o konudaki faaliyetler de artacak, nitelikli insan kaynağının da bu faaliyetler içinde kalması sağlanacaktır.