LED TEKNOLOJİLERİ SATIŞ SORUMLUSU
UV (ultraviyole) teknolojisi uzun yıllardır sıvıları, yüzeyleri, hijyen ve temizliğin üst seviyede önemli olduğu hastane gibi yapılarda kullanılıyor. Konvansiyonel lambalar ile başlayan UV teknolojisi son 10 yılda yerini UV LED teknolojisine bırakmaya başladı. UV lambalarda bulunan civanın çevresel etkileri ve enerji tüketiminin LED teknolojisine göre fazla olması UV LED kullanımını artırıyor. UV lambalara göre tasarımsal esneklik, kullanım alanlarını bir hayli genişletiyor. Bu teknoloji ilk olarak diş tedavisinde kullanılan cihazlarda ve sahte para tespiti uygulamalarında kullanılmaya başlandı. Kullanım alanları dalga boylarına göre değişiklik gösteren UV LED’lerde kısa dalga boyu sterilizasyon için kullanılırken uzun dalga boyu bitki yetiştiriciliği gibi alanlarda da kullanılıyor.
Birçok alanda kullanılan UV LED’ler değişen dalga boylarına göre sınıflandırılır.
UV-A: UZUN DALGA BOYU (315-400nm)
UV-B: ORTA DALGA BOYU (280-315nm)
UV-C: KISA DALGA BOYU (100-280nm)
Ülkemiz ve dünya gündeminin koronavirüs (COVID-19) salgınıyla mücadeleye yönelmesi UV-C’nin kullanılabilirliğini de gündeme getirdi.
“Ülkemiz ve dünya gündeminin koronavirüs (COVID -19) salgınıyla
mücadeleye yönelmesi UV-C’nin kullanılabilirliğini de gündeme getirdi.”
Kore Üniversitesi’nde yapılan testlerde COVID-19’a karşı %99,9 oranında sterilizasyonun 30 saniyede
sağlandığı görüldü. Havadaki koronavirüsün yanı sıra maske, para ve telefon gibi sık temas etmek
zorunda kaldığımız ürünlerde de hızlı şekilde sterilizasyon sağlandı. Virüsler RNA veya DNA bileşenlerinden oluşur. UV-C teknolojisiyle kısa dalga boyu aralığındaki virüslerin kimyalarında değişimler meydana getirilebilir ve böylelikle çoğalması engellenir. Virüsün bulaşma özelliği de
kaybolur. Bu sayede virüsün yayılım hızı azaltılabilir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra tüm dünyayı etkileyen en büyük salgınlardan biri olan koronavirüs ile birlikte UV-C LED’lerin önemi bir kez daha kanıtlandı.
Virüsle mücadelede, UV-C teknolojisi kullanılarak birçok proje üretilmeye başlandı. Geliştirilen projelerin
uygulanabilir olması için birçok etken göz önünde bulunduruluyor.
Bunların başında kullanılacağı ortam, sterilizasyon işleminin yapılacağı süre ve mesafeler geliyor. UV-C LED’ler dar açılıdır. UV-C’nin etkili olabilmesi için kullanıldığı alanda ışınların her noktaya ulaşması gerekir. Işınların her noktaya ulaşabilmesi doğru ürüne doğru tasarım yapılmasıyla mümkün olur. Doğru UV-C LED’in seçilmesi ve doğru tasarımın yapılması aydınlatma tarafında olduğu kadar kolay değildir. Tasarımın ardından laboratuvar ortamında çeşitli testlerin gerçekleştirilmesi gerekir. Son kullanıcılar bu testler ışığında ürünün ne kadar sürede ve hangi şartlarda doğru sterilizasyona ulaştığını öğrenebilir. “Ülkemiz ve dünya gündeminin koronavirüs (COVID -19) salgınıyla mücadeleye yönelmesi UV-C’nin kullanılabilirliğini de gündeme getirdi.” Kore Üniversitesi’nde yapılan testlerde COVID-19’a karşı %99,9 oranında sterilizasyonun 30 saniyede sağlandığı görüldü. Havadaki koronavirüsün yanı sıra maske, para ve telefon gibi sık temas etmek zorunda kaldığımız ürünlerde de hızlı şekilde sterilizasyon sağlandı. UV ışınları virüslere karşı da kullanılıyor Modülün tasarımından sonra diğer bir konu da ürünün tasarımıdır. İnsan vücudunun doğrudan maruz kaldığı UV-C ışınları güneş yanığına sebep olur. Uzun süreli UV-C ışınlarına maruz kalmak, hücre ölümlerine ve hatta cilt kanserine varabilecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle yapılacak projeye göre gerekli önlemlerin alınması gerekir. Aksi takdirde amaç yarar sağlamak ve virüsün etkisini yok etmek olsa da durumu zarara dönüştürebilir. Koronavirüse karşı aşı araştırmaları ne kadar önemliyse, UV-C LED ile sterilizasyon işleminin uygulanabilir alanlarını genişletmek ve UV-C teknolojisi ile insan sağlığına zarar vermeyecek çözüm ve ürünler getirilmesini sağlamak da bir o kadar önemlidir. Aşı bulunması sadece koronavirüse karşı etkili bir savunma sağlayacak. Ancak gelecekte bizi başka virüs türlerinin bulabileceğini de dikkate alarak UV-C LED teknolojisinin kullanım alanını genişletmek ve bu sayede sterilizasyon işlemlerini rutin hale getirmek de önceliklerimizden olmalı.
