Üniversite- İş Dünyası İş Birliği
Üniversiteler iş dünyası ile birlikte olup teknoloji üreten, plan – proje hazırlayan ve bunları ticari hale getiren eğitim – öğretim, Ar-Ge, icat ve inovasyon merkezleridir. Üniversitelerin amaçlarından bazılarını 2547 sayılı kanunun 4/c maddesinde belirtildiği gibi şu şekilde görebiliriz: “Yükseköğretim kurumları olarak yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla iş birliği yapmak suretiyle, bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek, evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmaktadır.”
Bilim Dünyasının Dostu Üniversiteler
Görüldüğü gibi üniversiteler yüksek seviyede bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapan, bilgi ve teknoloji üreten ve bunları iş dünyasına aktararak ticaret ve sanayinin gelişmesine, dolayısıyla ekonominin büyümesine katkıda bulunan en yüksek eğitim kurumlarıdır. Üniversite – iş dünyası iş birliği en önemli etkisini ülkenin kalkınmasında, teknolojik seviyenin yükselmesinde ve bilim dünyasının güçlenmesinde göstermektedir. Tarihe baktığımızda bilim ve teknoloji savaşı olan 2. Dünya Savaşı, üniversite – sanayi iş birliğini önemli ölçüde artırmış, bilim ve teknolojinin gelişiminde bir dönüm noktası olmuştur. Savaş süresince gerçekleştirilen bilimsel araştırma projelerinin (radar, Manhattan atom bombası) başarısı, bürokrasinin ve kamuoyunun araştırma projelerine olan güvenini artırmış ve savaş sonrası büyük şirketlerin bilimsel ve teknolojik araştırma ve geliştirmeye ayırdıkları kaynakları artmıştır. 1980’li yıllarda Japonya başta olmak üzere, Uzak Doğu ülkelerinin elektroniğe gösterdikleri atılım ve inovasyona ağırlık vermesi, bunların ticari bir değer olarak uluslararası pazarda mal ve hizmet olarak sunulması ile Amerika ve Avrupa ülkelerinde de yepyeni bir üniversite-sanayi iş anlayışı gelişmiştir. Doksanlı yıllara geldiğimizde takip edilen bu gelişmeler spin-off (bir üniversitenin bilgi ve becerilerini ticarileştirmek için kurulan şirket) şirketlerin doğduğu, özel sektör ile danışmanlık faaliyetlerinin modellendiği yeni oluşumlar meydana getirmişlerdir.
Bazı ülkelerin üniversite sayıları ve üniversite başına düşen nüfusları
Burada düşünmemiz gereken iki konu var. Birincisi gerekli sayıda üniversite kuramamış olmamız,
ikincisi ise üniversitelerimizin eğitim, öğretim, bilim ve iş dünyası ilişkilerini dünya standartlarına çıkaramamış olmamız. Değerli üniversitelerimiz var ancak ne yazık ki yeterli sayıda değil.
Üniversite – iş dünyası iş birliğini en iyi sağlayan kuruluşların, teknoparklar ve yerleşkesi
olan teknokentler olduğu bilinmektedir.
Dünyada Teknokentler
ABD ‘de 1951 yılında Silikon Vadisi – Stanford Araştırması Parkı ile ortaya çıkan teknoparklar, üniversite – iş birliği sağlanmasının dünyada en başarılı modelidir. Üniversite – endüstri ilişkilerinin somut olarak
iş birliğine dönüşmesi ve buna bağlı olarak birçok ülkede üretim ve hizmet sektöründe ürettikleri katma değerin önemli bir bölümü teknokentlerde oluşmaktadır. Bu ülkelerdeki teknoparkların kurulduğu bölgeler ve yörelerde yer alan, başta üniversiteler olmak üzere bilgiye dayalı kurumların ve işletmelerin teknoloji alanındaki rekabet edilebilirliği, icat ve inovasyon niteliğini geliştirmek ve güçlendirmek amacıyla şu şekilde ele alınabilir;
- Üniversitelerin, araştırma merkezleri, şirketler ve pazarlar arasında bilgi ve teknolojinin dolaşımını teşvik ederek kolaylaştırdığını,
- İnovasyona dayalı spin – off şirketlerin kuruluşlarını ve gelişimlerini desteklediğini,
- Paydaşlarına Ar-Ge çalışmalarında kullanılacak yüksek nitelikli ofis alanları ve destek hizmetleri sağladığını,
- İcat ve inovasyon konusunda uzman, etkin yüksek bir beşeri sermaye oluşturduğunu,
- İcat ve inovasyonlarla ilgili bir ekosistem geliştirdiğini,
- Profesyonel anlayışla yönetilen kuruluşlar olduğunu görürüz.
Silikon vadisi (Silicon Valley)
Dünyadaki örnek vadilerinin başında gelen bu vadi, ABD’nin Güney Kaliforniya’daki San Francisco Vadisinde bulunuyor. Vadide Microsoft, Oracle, Facebook, Intel, Google, Cisco, Apple, XErosHewlett – Packard, Adobe System, Sandisk gibi şirketler yer alıyor. Örneklerde görüldüğü gibi vadideki şirketler teknolojik olarak dünyanın en gelişmiş şirketleridir ve bu şirketler hem ekonomiye hem sanayiye hem de ihtiyaçlarımıza cevap veren vizyon ve misyona sahiptirler.
Boston Massachusett
Şirket sayısı 3600, temel şirketler
LOTUS (IBM), LYCOS, CYBER
Salt Lake City,Utah
Şirket sayısı 2120 temel şirketler
NOVELL, OMEGA, EVANS,
SUTHERLAND
Seattle, Washington
Şirket sayısı 2500 temel şirketler
MICROSOFT
Austin –Teksas
Şirket sayısı 1750 temel şirketler DELL
Cambridge İngiltere
Berlin Teknoloji merkezi
Sophia Antipolis
Helsinky, Finlandiya
Tel Aviv, İsrail