Ülkemizde mesleki ve teknik eğitimin gelişimine katkı sağlamak hedefiyle kurulan ilk sivil toplum kuruluşu olan Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı (TEGEV), mesleki ve teknik okullarda okuyan öğrencilerimize burs imkanı, staj ve istihdam konularında kılavuzluk, okul ve sanayiciler arasında bir köprü vazifesi görerek karşılıklı gelişim fırsatlarını değerlendiriyor ve uyguluyor. TEGEV Başkanı Burak Kasımoğlu ile ülkemizdeki mesleki teknik eğitimi ve vakfın çalışmalarını konuştuk.
Burak Bey, sizi tanıyabilir miyiz?
1978 yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi yine Ankara’da tamamladıktan sonra tahsil hayatıma Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde devam ettim. 2003 yılında çimento sektörüyle başladığım meslek hayatıma 2008 tarihinden bu yana SKF Türk firmasında Teknik Müdür
olarak devam etmekteyim. Evliyim ve 9 yaşında bir kızım var.
Ne kadar zamandır Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı (TEGEV) bünyesinde yer alıyorsunuz?
2017 yılı itibarıyla SKF Türk Firmasını temsilen TEGEV bünyesinde çalışmalarımı sürdürüyorum. 2018 yılı Aralık Ayı içinde gerçekleşen olağan genel kurulda 2019-2020 dönemi için Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildim.
TEGEV’in çalışmalarından bahseder misiniz?
25’inci kuruluş yıl dönümünü yakın zamanda kutlayacak olan TEGEV, ülkemizde mesleki ve teknik eğitimin gelişimine katkı sağlamak hedefiyle kurulan yani bir anlamda bu alana dokunan ilk sivil toplum kuruluşu olmuştur. TEGEV olarak gücümüzü, endüstrinin ve teknolojinin önemli temsilcileri olarak ülkemiz sanayisine yön veren mütevelli üyelerimizden alıyoruz. Vakfımız, mesleki ve teknik okullarda okuyan öğrencilerimize burs imkanı sağlamakta olup, staj ve istihdam konularında kılavuzluk etmekte, okul ve sanayiciler arasında bir köprü vazifesi görerek karşılıklı gelişim fırsatlarını değerlendirmekte ve uygulamaktadır.
Ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitiminin şu anki durumunu genel hatlarıyla bize aktarabilir misiniz?
Ülkemiz sanayisini teknik personel yetkinliği bazında değerlendirecek olursak en büyük eksikliğin ara kademe olarak betimlenen teknisyen ve tekniker kadroları olduğunu düşünüyorum. İşletmelerdeki nitelikli işgücü eksikliğini gidermenin yegane yolu ise mesleki ve teknik eğitimi bugünden çok daha üst bir yere konumlandırmakla olacaktır. Her ne kadar son yıllar içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın mesleki ve teknik eğitim üzerine çok yoğun çalışmaları ve projeleri olsa da hala yapacak çok iş olduğu düşüncesindeyim. Özellikle okul-sanayi iş birliği modellerinin geliştirilmesi, eğitim kurumlarının pratik
uygulamalara yönelik tesis yeterliliğinin artırılması, eğitmen yetkinliğinin geliştirilmesi, sanayici bilinci ve istihdam olanaklarının artırılması gibi sistematik olarak yapılması gereken çok sayıda düzenleme olduğu kanaatindeyim.
“İşletmelerdeki nitelikli işgücü eksikliğini gidermenin yegane yolu ise mesleki ve teknik eğitimi bugünden çok daha üst bir yere konumlandırmakla olacaktır.”
Sizce müfredatın iyileşmesi için nasıl bir yol haritası izlenmeli?
Bence mesleki ve teknik eğitimde müfredatı, teknolojinin ve endüstri dünyasının nereye gitmekte olduğunu en iyi şekilde anlayarak ve bu yönde geliştirerek iyileştirebiliriz. Yani temelde ihtiyaçları belirlemeli, istihdam odaklı bir yaklaşım ile eğitim kurumları ve sanayi iş birliği modelleri geliştirerek müfredatı belirlemeliyiz. Kendini değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre yenileyen bir model kurulmalıdır. Teorik eğitimin pratik uygulamalarla pekiştirilerek, donanımlı eğitmenler kanalıyla ihtiyaca uygun tesislerde öğrencilere sunulması çok önemlidir. Geleceğin meslekleri ve iş alanlarını iyi analiz ederek ihtiyaçlara uygun yeni meslek dallarına odaklanmalıyız. Ancak her şeyden önemlisinin sanayici ile okul işbirliğini geliştirmek olduğuna inanıyorum, yani sanayiciler eğitimin içinde yer almalıdır.
“Yaparak öğren, Öğrenerek yap” felsefenizle tam olarak neyi amaçlıyorsunuz?
Aslında verdiğimiz mesaj oldukça açık, biz ideal bir öğrenimin okullarda teorik ve laboratuvar düzeyinde başlayıp sanayide pratik uygulamalar ile devamının sağlanması aynı zamanda da pratiğe dayalı teorinin de öğretilmesi olduğunu vurguluyoruz.
Mesleki ve teknik eğitimin gelişiminin devamlılığını sağlamak için odalar, sendikalar ya da sanayi kuruluşları ile iş birlikleri kuruyor musunuz?
Sanayi kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, sanayi odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla yoğun bir iş birliği içerisindeyiz. Eskişehir Sanayi Odası vakfımızın mütevelli üyeleri arasında yer almaktadır. PAGEV Vakfı ile karşılıklı destek ve iş birliği çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle 2019 yılında İstanbul dışında farklı şehirlerimizden de mütevelli üyelerimizi aramıza katmanın mutluluğunu yaşadık. Her yeni üyemiz hedeflerimize erişmemizde önemli birer paydaş durumundadır. Organize Sanayi Bölgeleri, “Endüstriyel Ustalık Okulu” projemizde anahtar rol oynamaktadır. Bu sebeple 2020 yılı için İstanbul başta olmak üzere birçok ilimizde organize sanayi bölgeleriyle yakın temaslarımız olacaktır.
Yılda kaç öğrenciye burs imkanı sağlıyorsunuz?
2019 yılı için burs verdiğimiz toplam öğrenci sayımız 50 oldu. Bu öğrencilerimizin bir kısmı mesleki ve teknik okullarda okuyan öğrenciler ve bir kısmı ise üniversitelerin teknik bölümlerinde okuyan öğrencilerimizdir. 2020 yılı için hedefimiz ise 50 öğrenci barajını geçmek şeklindedir. Bu yönde geçtiğimiz aylar içerisinde başlattığımız iki önemli bağış kampanyamız ile tüm üyelerimiz ve eğitim gönüllülerimizi burs fonumuza katkı sağlamaya davet ettik. Son iki ay içerisinde kampanyalarımız neticesinde bir sonraki yıl için yaklaşık 10 yeni öğrenci bursuna ulaşmış olduk.
“Geleceğin meslekleri ve iş alanlarını iyi analiz ederek
ihtiyaçlara uygun yeni meslek dallarına odaklanmalıyız.”
Burs imkanı sağladığınız öğrenciler arasında başarı hikayeleri var mıdır?
Vakfımızın kuruluşu eski olmasına rağmen TEGEV eğitim bursları ilk olarak 2013 yılında başlamış. Bursiyer öğrencilerimiz henüz iş hayatına atılmadılar, bir kısmı ise yeni mezun oldu. Biz TEGEV olarak mezun öğrencilerimize iş sağlamak için de çalışmalarda bulunuyoruz, öğrencilerimiz her zaman takibimizde oluyor. Vakfımızın bir diğer projesi olarak; burs verdiğimiz öğrencilerimizden mezun olup iş sahibi olduklarında yeni burs alan kardeşlerine mentorluk yani bir nevi ağabeylik ablalık yapmasını, örnek olmasını istiyoruz. Gençlerimizin iyi rol modellere çok ihtiyacı var. Bizim Mesleki ve Teknik liseden mezun olup şu anda üst düzey yönetici olarak çalışan üyelerimiz bulunuyor. Bu yöneticilerimizle öğrencilerimizi bir araya getirerek rol model yaratmaya, gençlerimize hedefler sağlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızın ardından elbette başarı öyküleri de gelecektir. Onları da sizlerle başka bir röportajda paylaşırız.
İstihdama yönelik yürüttüğünüz projeler var mı?
En önemli projemiz “Endüstriyel Ustalık Okulu” diyebilirim. Henüz pilot uygulama aşamasında olduğumuz projeyle işletmelerde henüz çalışmaya başlamış MTAL mezunları veya yeni mezun olacak olan MTAL öğrencilerinin yalnızca teknik alanlarda değil aynı zamanda kişisel gelişim, finans yönetimi, personel yönetimi, teknoloji ve dijitalizasyon gibi farklı alanlarda da eğitim almasına olanak sağlamayı
hedefliyoruz. 2019 yılı içinde bir okulumuz ile protokol imzaladık ve proje çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TEGEV’in önümüzdeki yıllardaki hedefleri neler?
TEGEV olarak misyonumuz olan mesleki ve teknik eğitimi sanayisi gelişmiş ülkelerdeki seviyeye yükseltmek ülküsüyle değerli mütevelli üyelerimiz, destekçilerimiz ve gönüllülerimizle birlikte
çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Ülkemizin her yanında ekonomik sebeplerle eğitim hayatında zorluklar çeken mesleki ve teknik lise öğrencilerimiz ile üniversitelerin mühendislik fakültelerinde okuyan öğrenci arkadaşlarımıza burs desteği sağlamayı sürdüreceğiz. Kısa vadede
hedefimiz 100 bursiyer sayısına ulaşmak diyebilirim. Vakfımızın bir diğer önemli gayesi de mesleki ve teknik lise öğrencilerine işletmelerde verimli staj imkanları oluşturabilmek. Biz doğru kurgulanmış bir staj programının istihdam için zemin hazırlayacağına inanıyoruz. Bu sebeple yakın geçmişte başlattığımız “stajdan istihdama” temalı çalıştaylarımıza devam edeceğiz. Elbette “Endüstriyel Ustalık Okulu” projemizi pilot bir okulumuz ve sanayi bölgemizde gerçekleştirmek ve sonrasında tekrarlayarak geliştirmek bir diğer önemli hedefimiz. Ülkemiz sanayisinin geleceği olacak olan bugünün çocuklarının, eğitim ve öğrenim hayatına yapabileceğimiz her türlü pozitif katkı TEGEV olarak en büyük sorumluluk ve ödevimiz olacaktır.