spot_img

Led Teknolojilerinin Kullanım Alanları Genişliyor

LED’li ürünler, farklı uygulamalarıyla yaşantımızda her geçen gün kendine daha fazla yer ediniyor. Genel
aydınlatma ise sürekli gözümüzün önünde olduğu için aklımıza ilk gelen uygulama alanı olarak karşımıza
çıkıyor. LED’li aydınlatma teknolojileri, önceki teknolojilerin eksik kaldığı; küçük boyut, daha çok kontrol edilebilirlik, spektral esneklik ve yüksek ürün verimliliği gibi avantajları beraberinde getiriyor. Sektördeki, öngörüler 2020 yılında aydınlatma satışlarının yüzde 48’inin, 2030 yılında ise yüzde 84’ünün LED’li ürünlerden oluşacağı yönünde. Genel aydınlatma haricinde LED’den çıkan ışığın sunduğu başka fırsatlar da söz konusu. Pek çok aydınlatma tasarımcısı da LED’lerin avantajlarını farklı alanlarda nasıl kullanması gerektiği üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu uygulamaların bazıları diğerlerine göre daha hızlı yaygın hale geliyor olsa da her biri farklılaşmak isteyen aydınlatma üreticileri için yeni iş fırsatları sunuyor. Bahsetmiş olduğumuz uygulamaların başlıcalarını; tarımsal aydınlatma, görünür ışık iletişimi, sağlık ve besicilik oluşturuyor.

Bitkilerin karbondioksit ve suyu enerji ve oksijene dönüştürme süreci olan fotosentez, klorofil pigmentlerinin ışığı absorbe etmesini gerektirir. Bu ışık geleneksel olarak Güneş’ten geliyor olsa da, bahçe tarımı için elektrikli aydınlatmanın düşünülmesi için birçok neden var. Yiyeceklerin uzun mesafeler boyunca taşınmasının neden olduğu karbon salınımının çevre üzerindeki etkisi, gıda üretiminde küreselleşmenin artmasıyla, ülkeler arasındaki siyasi çatışmaların ve dünyanın farklı yerlerindeki doğal felaketlerin gıda güvenliğini zayıflatıyor olması bunlardan bazıları. Dolayısıyla, normal iklim bölgelerinin ve geleneksel tarım alanlarının dışında daha küçük alanlarda bitki yetiştirme yeteneği, hem taşıma için tüketilen enerjiyi, hem de küresel olaylar nedeniyle oluşabilecek gıda sıkıntısı riskini azaltma potansiyelini barındırıyor.

İngilizce kısaltması VLC (Visual Light Communication) olan Görünür Işık İletişimi, radyo frekansları yerine görünür ışığın veri aktarımı için kullanıldığı haberleşme teknolojisine verilen isimdir. Bu teknolojide bilgi aktarım aracı olarak ışık şiddeti kullanıldığı için aydınlatma ihtiyacı ile bilgi aktarım ihtiyacı aynı anda çözülebiliyor. Bu da aydınlatma armatürü üreticilerinin ürettikleri ışıklandırmanın işlevselliğini arttırarak üreticilere yeni iş fırsatları yaratabiliyor.

Işık terapisi, aslında uzun yıllardır yaraların iyileştirilmesi, cilt problemlerinin giderilmesi ve ağrıların azaltılması gibi tedaviler için uygulanan bir yöntem. Uygulamaya özgü istenilen dalga boyunun hassasiyeti ve stabil güç çıkışı gereksinimleri nedeniyle ışık terapisi için son yıllara kadar lazerler tercih edilmekteyken, LED üretim teknolojisinin gelişmesiyle bu alanda da LED’li ürünlerin kullanımı hızla artmaya başladı. Bir lazer kaynağı ile karşılaştırıldığında LED tabanlı sistemlerin geniş düzlemsel
diziler sunması, böylece vücudun geniş bir alanına el değmeden uygulanabilmesi tek noktadan
uygulanan lazere göre büyük avantaj sağlıyor. Buna ek olarak, birçok farklı hücre tipinin farklı tedaviler için aynı anda hedeflenebiliyor olması da LED’lerin diğer avantajları arasında yer alıyor.

Aydınlatma, besi hayvanların gelişimi üzerinde de önemli bir etkiye sahip. Örneğin, ışığa daha uzun maruz kalma sürelerinde inekler tarafından üretilen süt miktarının arttığı, tavuk, sığır ve koyunların ise daha hızlı büyüme gösterdiği saptanmıştır. Her ne kadar beslenilen hayvanın ne kadar süre ve hangi seviyede ışığa maruz bırakılması gerektiği tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Fakat bunun yanı sıra floresan ve akkor lambalar gibi eski ampul teknolojileri ile mümkün olmayan dimleme hassasiyeti, renksel esneklik ve yüksek kontrol edilebilirliği ile LED Aydınlatma, besi hayvanlarının yaşam konforununun arttırılması açısından en iyi tercih olarak öne çıkıyor.