spot_img

HallStatt: Zamanın Durduğu Bir Kasaba

Avusturya’nın Salzburg ve Graz şehirleri arasında konumlanan Hallstatt, son dönemlerde birçok gezginin ve fotoğraf tutkununun uğrak noktası. Bir masalın tam ortasındaymış hissi veren Hallstatt, nefes kesen manzarasıyla Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri. Tam bir doğa harikası olan Hallstatt, kendisini ziyaret eden Çinlileri adeta büyülemiş ve 2012 yılında bu şirin kasabanın bire bir kopyası Çin’de de açılmış. Bu şirin kasaba, doğal güzelliğinin yanı sıra 7000 yıla varan zengin tarihi geçmişi sayesinde 1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Yaklaşık 1000 kişilik bir nüfusa sahip olan ve Avusturya’nın en eski köyü olan Hallstatt, dünyanın ilk tuz madenine ev sahipliği yapıyor. Muhteşem doğası ve tarihi zenginlikleri ile adeta huzur bahçesi olarak nitelendirebileceğimiz bu kasaba, şehir hayatının monotonluğundan sıkılanlar için sıra dışı bir rota.

Hallstatt, dünyanın ilk tuz madenine de ev sahipliği yapıyor. Hallstatt, göz kamaştıran tuz mağaralarını ve madenlerini turizmle harmanlamayı başarmış ender kasabalardan. Turistler bölgenin yükseklerinde yer alan tuz madenlerine füniküler kullanarak ve yürüyerek çıkabiliyor. Soğuktan koruyan özel kıyafetle birlikte neredeyse yerin 300 metre altına iniliyor. En eğlenceli tarafı ise doğal kaydırakları kullanarak madene ulaşmak. Maden içerisindeki rehberler tuz oluşumu hakkında bilgi paylaşırken verdikleri tuz hediyeleriyle de adeta ziyaretçilerin sevgisini kazanıyorlar. Maden yolculuğu sonunda Alp Dağları’nın olağanüstü manzarasına karşı yemek yiyerek buranın tadını çıkarabilirsiniz.

Kasabanın en turistik yeri olan Skywalk, tuz madeninin yakınında yer alıyor. Gölden yaklaşık 360 metre yukarıda bulunan Skywalk, sunduğu panoramik görüş ile Dünya Miras Görüş noktası olarak tescillendi. Ziyaretçileri, üçgen şeklinde bir terasta uçsuz bucaksız bir manzara karşılıyor. Fotoğraf severlerin uğrak yeri olan bu doğa harikası bölgede dinlenebilmek adına bir de kafe bulunuyor. Ziyaretinizde huzurun iliklerinize kadar işlendiğinin farkına varacaksınız.

Avusturya, denize kıyısı olmasa da birbirinden güzel gölleriyle ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor. Avusturya göller bölgesinde yer alan Wolfgang gölü, manzaranın tadını çıkarmak isteyenlerin uğrak noktalarından. Göl, ismini 1000 yıl önce bölgeye bir kilise yaptığı iddia edilen Aziz Wolfgang’dan alıyor. Alp Dağları’nın dibinde keyifli anlar vadeden gölün kıyısında Mozart köyü bulunuyor.

Hallstatt Müzesi şehrin ana meydanında bulunuyor. Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hallstatt’ın tarihi ve gelişimi hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Müzede arkeolojik kalıntılardan tarihe kaynak olmuş birçok görsele de ulaşabilirsiniz.

Hallstatt Market Square görülebilecek nadir sessiz, sakin ve şirin meydanlardan biri. Meydanda yerel halk tarafından önem arz eden Holy Trinty diye adlandırdıkları baba oğul ve kutsal ruh sütunu mevcut. Meydanda görülmesi gereken bir başka yapı da tarihe ilgisi olanların mutlaka uğraması gereken Hallstatt Kültür Mirası Müzesi. Tarihini keşfederken büyük bir haz alacağınız Hallstatt’da 18. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan Evangelist Kilisesi de uğramanız gereken yerlerden. Kilisenin terasından bütün köyün manzarasını izlemelisiniz. Dar sokakları, üçgen şeklindeki evlerinin yanı sıra hediyelik eşya dükkanları da oldukça fazla olan meydan da birbirinden güzel kafe, restoran ve oteller var.

HallStatt

Hallstatt, muhteşem güzelliğinin yanı sıra esrarengiz bir yapı olan Beinhaus ile de tanınıyor. “Kemik Evi” anlamına gelen Beinhaus, St. Michael Şapeli’nin yanında ve Hallstatt Mezarlığı’nın içinde yer alıyor. Yapı kendinizi bir an için korku filminde hissetmenizi sağlıyor. Daha önceleri sınırlı mezar alanı sebebiyle ölüler geçici olarak gömülür ve 10-15 yıl geçtikten sonra kemikleri toplanıp güneşte beyazlamaları için bırakılırdı. 1700’lü yıllardan itibaren bir geleneğe dönüşmüş ve zamanla kafataslarının üzerine isimlerle birlikte çeşitli motifleri de çizmeye başlamışlar. Daha sonra Katolik kilisesi ölülerin yakılmasını onayladıktan sonra bu uygulama durdurulmuş.

Çinlilerin dayanamayıp, sahtesini inşa ettiği Hallstatt 980 Milyon Dolar’a mal oldu. Çin’in Guangdong eyaletindeki Huizhou kentine 60 kilometre mesafede kurulan kopya Hallstatt, bir milyon kilometrekarelik bir alana sahip.