Elektronik üretim tesisi EMS Elektronik’in Genel Müdürü Sabahattin Okur ile elektronik pazarına yönelik kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik. Okur ile uluslararası standartlarda üretim yapma kapasitesine sahip olan EMS’nin şirket politikalarını ve yatırım hedeflerini konuştuk.
Kendinizden biraz bahsetmek ister misiniz?
1972 yılında Mersin’in Tarsus ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Tarsus’ta, lise eğitimimi de Adana’da tamamladım. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü kazanınca, lisans eğitimim için 1990 yılında İstanbul’a geldim. 1995 yılında lisans eğitimimi birincilikle tamamladıktan sonra aynı yıl İTÜ Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği programında yüksek lisans eğitimine başladım. Tabii bu süreçte hem para kazanma zorunluluğundan hem de mesleki gelişim için saha tecrübesi gerektiğinden iş hayatına da atıldım. Bir yandan eğitimime devam ediyor, bir yandan da çalışıyordum. İş hayatında neredeyse her kademede görev aldım: Ar-ge mühendisliği, ar-ge müdürlüğü, üretim müdürlüğü, satış ve pazarlama, satın alma, yurt dışı ilişkiler gibi birçok pozisyonda görevler almış olmam, kişisel gelişimime çok önemli katkılar sağladı. 10 yıla yakın bir deneyim sürecinden sonra EMS’yi kurmanın zamanı geldiğine karar verdim.
EMS Elektronik hakkında bilgi verir misiniz?
Geçtiğimiz günlerde 15. kuruluş yıl dönümümüzü kutladık. 2004 yılındaki kuruluş amacımız, müşterilerimize elektronik sektöründe tasarım ve üretim desteğini aynı çatı altında vermek üzerineydi. Bu yaklaşımla birçok farklı müşterimize yüzlerce ürün tasarlayıp üretimlerini gerçekleştirdik. Kendimizle beraber müşterilerimizi de büyütüyorduk. Her yıl artan iş hacmine göre hem makine ve ekipman
yatırımlarımızı hem de personel istihdamımızı artırıyorduk. Üretim hatlarımızı çoğaltma zorunluluğundan
dolayı 2009 yılında daha büyük bir alana taşınmaya karar verdik. 2015 yılında DMY Holding ile yaptığımız ortaklığın ardından şu an bulunduğumuz tesise taşındık. Ortaklıkla beraber pek çok yeni yatırım yapıldı. Her yıl teknolojinin gelişmesine paralel olarak yatırımlarımız devam ediyor. Sektörümüz çok dinamik, sürekli yeni teknolojiler devreye alınıyor, bu da bizi sürekli yatırıma zorunlu kılıyor. Aksi takdirde uluslararası standartlarda üretim yapma kabiliyetimizi yitiririz.
Üretim tesisleriniz nerede yer alıyor? Burada hangi sektörlere yönelik ürün ve çözümler üretiyorsunuz?
Tesisimiz, İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi içerisindedir. Biz piyasa tabiri ile “dizgici” değiliz, uluslararası standartlarda donanımlara sahip komple bir elektronik üretim tesisiyiz. Hizmet vermediğimiz sektör yok denecek kadar azdır. Askeri, medikal, otomotiv, endüstriyel ve benzeri her sektöre; ya tasarım ya üretim ya da her ikisi birden olmak üzere çözümler üretiyoruz. Gündelik hayatta her gün karşılaştığınız evinizdeki yangın alarmından, bindiğiniz asansörün düğmesinden tutun da yüksek teknoloji içeren cihazların kontrol kartlarına varana kadar çok farklı ürünler üretmekteyiz.
Ürettiğiniz elektronik kartların ihracatını gerçekleştiriyor musunuz? Hedeflediğiniz pazarlar var mı?
Yaşanan ekonomik çalkantılar yurt içi pazarın daralmasına neden oldu. Bu da bizi zorunlu olarak dış pazar arayışına itti. 2018 yılı sonu itibarıyla ihracata başladık, bu yıl da artarak devam edecek. Şu an için öncelikli hedefimiz Avrupa ülkeleridir. Burada yeterli hacme ulaştıktan sonra diğer pazarlara da açılım yapmayı hedefliyoruz.
DMY Holding ile yaptığınız ortaklıkla ilgili neler söylemek istersiniz?
Kurulduğumuz 2004 yılından 2015 yılına kadar çok sayıda ortaklık teklifi aldık ancak hiçbiriyle ilgilenmedik. 2015 yılında DMY’den ortaklık teklifi alınca doğru zamanda doğru kişilerle ortaklık imkanı doğdu ve biz de bunu değerlendirmeye aldık. Tarafların çok olumlu yaklaşımları sayesinde kısa zamanda ortaklık gerçekleşti. DMY kurumsal anlamda zaten sektörün lider firmalarına sahip ancak bizi cezbeden bu değildi. EMS olarak olumlu karar vermemizde belirleyici olan ana etken, Davut Yurttaş ve Mustafa Yurttaş kardeşlerin, bir tüccar zihniyetinden çok üretim odaklı ve ülkeye katma değer yaratma çabasında olmalarıydı.
“Para kazanmayı değil, mükemmel bir iş çıkarmayı öncelik olarak görüyoruz.
Sanırım sektördeki en önemli farkımız bu.”
Üretim hattındaki makineleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
En son teknoloji makinelerden oluşan tam donanımlı üç tane SMD dizgi hattımız vardır. Bu hatlar, 3 boyutlu görüntü işleme makineleriyle (AOI ve SPI) donatıldı. Üç tane de manuel dizgi hattımız bulunuyor. Tabii bu hatların kapasitesini destekleyecek şekilde üretim prosesinin diğer aşamalarında kullanılan X-ray, test, iklimlendirme, yıkama, nitrojen, depaneling, dolgu, kaplama, press-fit benzeri birçok makinemiz mevcut.
Yeni yatırımlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Siparişini verdiğimiz, teslimatını beklediğimiz cihaz ve makinelerimiz var. Bunlardan en önemlisi, Selective Soldering makinesidir. Ayrıca çok sayıda test ve ölçüm altyapımızı destekleyecek cihaz siparişlerimiz var. Bunların dışında, bu yılın başında alımını yaptığımız ancak son zamanlarda devreye aldığımız çok sayıda cihaz ve makinemiz var. Esasen güncel durumda üretim tarafında eksiğimiz yok,
artan kapasiteye uygun olarak test altyapımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Bugün eksiğimiz yok diyebiliyorken altı ay sonra yeni ihtiyaçlarla karşılaşabiliyoruz. Yüksek teknoloji üreten bir sektörde olmamız sebebiyle sürekli yatırım yapmak zorundayız.
Ulusal ve uluslararası arenadaki rakiplerinizden sizleri farklı kılan nedir?
Para kazanmayı değil, mükemmel bir iş çıkarmayı öncelik olarak görüyoruz. Sanırım sektördeki en önemli farkımız bu.
Sektörünüz açısından 2018 yılı nasıl geçti?
2018 yılı tüm sektörler gibi elektronik sektörünü de oldukça etkiledi. Elektronik sektörü başlı başına bir
sektör olmaktan ziyade diğer sektörlere destek olan bir sektördür. İnşaatta, otomotivde işler durmuşsa elektroniğin bundan etkilenmemesi mümkün değil. İnşaattaki yangın alarmından tutun da otomobildeki birçok elektronik kart sektörümüzü ilgilendiriyor. EMS özeline bakarsak, 2018 yılı bizim açımızdan olumlu geçti diyebiliriz.
EMS Elektronik’in ve sektörün 2019 yılından beklentileri neler?
2019 yılında da her zamankinden daha sıkı çalışmak zorundayız. Biz bu anlamda önümüze büyük hedefler koyduk. İhracat da başlıca hedeflerimiz içerisinde yer alıyor. Yeni yatırımlarımızı da bu hedeflere uygun olarak şekillendirdik. Sektördeki yoğun karamsarlığa rağmen bu yıl için %100 büyüme hedefimiz var, bunu da başaracağımıza inanıyoruz.
“Tam donanımlı üç tane SMd dizgi hattımız vardır. bu hatlar,
3 boyutlu görüntü işleme makineleriyle (aoı ve Spı) donatıldı.”
ESD korumalı bir alanda üretim yapıyorsunuz? Bu alanların özelliği nedir?
ESD (Elektro Statik Deşarj), statik yükün boşalması demektir. Herkesin başına gelmiştir, bazen arabaya binerken, dolap kapağını açarken hatta tokalaşırken çarpılırız. İşte bu statik yükün aniden boşalması ile gerçekleşir. Elektronik komponentler, statik yük boşalmasıyla onarılamayacak ölçüde zarar görürler. Bunun için statik yük oluşumunu önlemek veya kontrollü boşalmasını sağlamak gerekmektedir. Üretim alanında anti-statik ürünlerin kullanılması, zemin kaplamasının antistatik kaplamalı olması, çalışanların anti-statik önlük, bileklik ve ayakkabı ile donatılması, elektronik üretim tesisleri için zorunlu uygulamalardır. ESD’nin en kötü tarafı, hasarın ESD kaynaklı olup olmadığının tespitinin zor olması ve verdiği hasarın hemen anlaşılamamasıdır. EMS’de proseslerin her aşamasında ESD önlemleri titizlikle uygulanmaktadır.
AR&GE çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Son yıllarda arka arkaya yapılan yatırımlar bizi üretim odaklı bir yapıya döndürdü. Ancak kendi bünyelerinde tasarım yapamayan firmalara tasarım desteği veriyoruz. Bu bazen basit bir buton kartı olabileceği gibi karmaşık bir cihazı kontrol eden kapsamlı bir kontrol kartı da olabilmektedir.
“Sektördeki yoğun karamsarlığa rağmen bu yıl için %100 büyüme hedefimiz var,
bunu da başaracağımıza inanıyoruz.”
Müşterilerinize yönelik destekleriniz nelerdir? Satış sonrasında da hizmetleriniz devam ediyor mu?
Tasarım desteğinden başka, sahada gerekli olan teknik desteği de sağlıyoruz. Özellikle devreye alma, yerinde test gibi talepler geliyor. Teknik altyapısı yetersiz olan müşterilerimizin, müşterilerine dahi destek veriyoruz. Tasarım yapmadığımız durumlarda da danışmanlık desteği verip, müşterinin özgün tasarımını seri üretime uygun hale gelmesini sağlıyoruz. Basit dokunuşlarla kalite ve maliyet avantajları sağlıyoruz.