spot_img

ADR Düzenlenmesi Neleri Kapsıyor?

Endüstri devriminin ardından, çevre, insan ve doğal hayata verilen zararlar iyice dikkat çeker hale geldi ve ülkemizde de dünya ülkeleriyle eş zamanlı olarak bazı gelişmeler yaşanmaya başladı. 1957 yılında Cenevre’de tasarlanan ve 1968’de bazı Avrupa ülkelerinde yürürlüğe giren tehlikeli madde taşımacılığıyla ilgili düzenlemeler, hem Ulaştırma Bakanlığının hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının gündemine girerek 2013 yılında Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Yönetmeliği, 2015 yılında ise Atıkların Karayoluyla Taşınması Yönetmeliği ile bize ulaştı. 48 ülkenin uygulamakta olduğu ADR Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması ile ilgili Avrupa Anlaşması, 1 Temmuz 2015 itibariyle kısmen, 1 Ocak
2018 itibariyle de tamamen ülkemizde uygulanmaya başladı. Bu anlaşma temel olarak tehlikeli maddelerin insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden, güvenli ve düzenli bir şekilde kamuya açık
karayoluyla taşınmasını sağlayan çeşitli standartlardan oluşuyor. Bu standartlar, taşıma faaliyetinde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, ambalajlayanların, taşımacıların ve tehlikeli madde taşıyan her türlü aracın operatör ve sürücülerinin sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarını da belirliyor. ADR anlaşmasının yürürlüğe girmesi, yük taşımacılığının %88’inin karayoluyla yapıldığı ülkemizde oldukça önem taşıyan bir gelişme oldu.

T.C Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı kontrolünde yürütülen bu anlaşma kapsamında, bahsi geçen tehlikeli madde, ADR anlaşması standartlarında, karayolundaki her türlü taşıma şekli belirlenmiş olan, sayısı 3500’e ulaşmış maddeleri kapsıyor. Bunun anlamı, bir malın tehlikeli madde olup olmadığını anlamak için her iki yılda bir güncellenen ADR kitaplarını kontrol etmemiz gerekiyor. Uluslararası standartlarda, tehlikeli sayılmış her maddenin isimlendirilmesi için UN numarası kullanılıyor. Örneğin, UN 1558 arsenik, UN 1203 benzin, UN2794 piller, ıslak, asitle doldurulmuş, ıslatılmış aküler gibi.

Uygulamada, her UN numarası için ambalajlama, etiketleme, sevkiyatı için kullanılacak araç seçimi, sürücü eğitimleri, ambalajı ve aracı işaretleme, karayolunu kullanma şartları, birlikte yüklenme şartları, uyulması gereken güvenlik talimatları ile ilgili ayrı ayrı standartlar bulunuyor. Ülkemizde bu yönetmeliğin, firmalarda uygulamasını yapmak üzere Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanları görevlendirilmiş durumda. Danışmanlar, firmalarda kullanılmakta olan tehlikeli maddeleri tespit ederek, işlemlerin firma içindeki akışını planlamak adına kalite yönetim birimleriyle, uygulamada yapılacak düzenlemelerle ilgili de idari yönetim ve sevkiyatta çalışan personelle birlikte çalışarak gerekli düzenlemeleri yapıyor. Ayrıca konu ile ilgili eğitimleri vererek süreçleri takip ediyor. Danışmanların
görevi, firmaları yasal yükümlülüklerine tam olarak adapte etmek ve süreci düzenli olarak takip etmek, her yılsonunda firmanın yıllık faaliyetiyle ilgili bakanlığın talep ettiği bilgi ve belgeleri U-net sistemine yüklemek ve tehlikeli madde taşıyan araçların yıl içinde yapacağı ve/veya karışacağı kazaların raporlarını tutmaktır.

ADR kapsamında denetleme işlemleri de yine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Denetlemeler, araçları karayolundayken inceleme ve tehlikeli maddeyle faaliyet gösteren firmaları da yerlerinde gidip görerek değerlendirme olmak üzere iki ayrı şekilde yapılıyor. Denetleme beraberinde cezai işlemleri getiriyor. Sistem kurgulanırken, tehlikeli maddenin sevkiyatında görev alan tüm çalışanlar sorumluluk altına alındı ve denetim esnasında, kendi görev ve sorumluluklarına göre cezai şartlar oluşturuldu. Örneğin; tehlikeli madde taşıyan bir aracın turuncu plaka takmadan yola çıkması durumunda, sürücüden başlayarak taşımayı yapan firma, ürünü yükleyen firma ya da kişi, ürünü gönderen firma veya kişi olmak üzere süreçte bulunan herkes ceza alıyor. Bu durum sevkiyat sürecinde bulunan herkesin birbirini kontrol ederek, işlemlerin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla yapılıyor. Firmaların alım, satım ve sevkiyat faaliyetlerinde, danışman tarafından süreçlerin takip edilerek kurallara uygun hale getirilmesi, olası bir cezayı bertaraf edecektir.