spot_img

Gündoğdu Duran ve Ölümsüz Eserleri

Ah Ne Güzel Seni Sevmek, Ah Ne Güzel Ne Güzel….

Gündoğdu Duran

Müziğe ve şiire yıllarını vermiş, birçok ölümsüz söz ve besteye imzasını atmış, Ankara Rüzgarı,
Gözleri Aşkla Gülen ve Kara Sevda gibi birçok eserle her döneme damgasını vurmuş Emekli Yarbay ve Bestekar Gündoğdu Duran, 85 yaşında 14 Haziran 2021 Pazartesi sabahı vefat etti.

Türk müziğinin üstatlarından Gündoğdu Duran’ın bestelerinin izleri çok derin. Kimi şarkılarında sevgiliye iltifatlar yağdırırken kimi şarkılarında sevgiliye sitem ettik. Bestecilik hayatına “Ankara Rüzgarı” güftesini muhayyerkürdi makamında besteleyerek başlayan Gündoğdu’nun bu şarkısı, ilk olarak Ankara Radyosu’nda, 1964 yılında Kutlu Payaslı tarafından icra edildi ve Nesrin Sipahi aynı yıl 45’lik plağa okudu. Aynı yıl ikinci şarkısı ise herkesin bildiği, sözleriyle sevgiliyi en güzel anlatan şarkılardan biri olan “Gözleri Aşka Gülen”, Türk sanat müziği repertuvarına girdi. Nihavent makamındaki bu şarkının da söz ve müziği Gündoğdu Duran’a aitti. 1959 yılında ise “Kara Sevda” isimli şarkısını muhayyerkürdî makamında besteleyen ünlü bestekar Türk sanat müziğine birçok eser kazandırdı.

Gündoğdu Duran

Öğretmenin Aldığı Bir Kemanla Müzik Yolculuğu Başlar

27 Mayıs 1937 tarihinde Karaman’ın Taşkale köyünde doğan Gündoğdu Duran, ilkokulu Beyşehir’de, ortaokul ve liseyi Konya Lisesi’nde okudu. 1961 yılında Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin tarih bölümünü bitirdi. Fakültede askeri öğrenci olduğu için, 1961-62 ders yılından itibaren sırasıyla Mersin, Konya, Çankırı Astsubay okullarında tarih öğretmenliği yaptı. 1980 yılında yarbay iken Kuleli Askeri Lisesi’nden kendi isteğiyle emekli oldu. Gündoğdu Duran müzik yolculuğunu şu sözlerle anlatıyordu;” Konya’da ortaokula başladığımın daha ilk günüydü. İçeri müzik hocası girdi. Sınıftaki herkese sorular sordu, şarkılar söyletti. Kimse anlamamıştı ama hocamız, müzik kulağımız olup olmadığını ölçüyordu. Bunu kimseye hissettirmeden yaptığını çok sonra idrak ettim. Benimle beraber bir grup öğrenci seçti. Birkaç gün sonra elime bir keman tutuşturdu. Benim keman çalabileceğimi anlamıştı. Hatta bana yazılı bir kağıt imzalatarak o kemanı şahsıma zimmetledi. Mayıs ayı sonuna kadar o kemanla hocamın nezaketinde çalışmalarımı sürdürdüm. Tatil başlamadan hocam bana kendi parasıyla bir keman aldı. İşte o gün hayatımın akışı değişmişti. Babam zorla da olsa o kemanın parasını hocaya ödedi. Babamın müzik çalışmalarımı desteklemesi çok iyi olmuştu. Fakat ertesi sene hocamın tayini İstanbul’a çıkınca benim düzenli müzik eğitimi görme şansım ortadan kalktı. Liseyi bitirdiğim 1955 yılında artık etrafımdaki kişilerin beğenisini kazanacak kadar keman çalabiliyordum. Hayatıma müziği sokan rahmetli hocam Arif Şahap Öktem’e minnettar kalmıştım.” dedi. Gündoğdu Duran’ın ailesi de müzikle ilgiliydi. Annesinin ailesinde çok sayıda ud ve keman çalan kişiler bulunuyordu. Babası Mustafa Duran ise güzel ud çalan, edebiyata ilgi duyan ve değerli bilgileriyle çok sayıda yeteneği eğitmiş bir öğretmendi. Duran’ın Türk müziğine damga vuran bir isim olması böyle bir yolculukla başladı. Gündoğdu Duran, yaptığı bir röportajda genç bestecilere tavsiyelerini şöyle sıralıyor: İlk önce bu konuda güçlü, bilgili, deneyimli büyük sanatçılarla, müzik adamlarıyla devamlı diyalog halinde olmaları, onların tavsiyelerine göre hareket etmeliler. Evlerinde bir müzik kitaplığı oluşturup bu konuda yazılmış değerli eserleri, bilgi ve belgeleri toplamalılar. Türk edebiyatını, Türk şiirini ve bu konuda kıymetli eserler bırakan şair ve edebiyatçıların eserlerinden edinerek alışmaları, vezin, kafiye, nazım şekillerinin özelik ve inceliklerini öğrenmeliler. Büyük bestecilerin eserlerini teknik açıdan inceleyerek, bu güçlü eserlerin neden güçlü olduğunu anlamaları, onları kendi çalışmaları için örnek almalılar. Önemli müzik etkinliklerinde yer almalılar. Aynı amaçla çalışan arkadaşlarıyla ekipler ve gruplar kurarak ortak çalışma yapmalılar. Muhakkak büyük besteci ve sanatçıların biyografilerini incelemeliler.

Gündoğdu Duran
Gündoğdu Duran